PİSİKOLOJİ VE SPOR
ATLETLERİN DÜŞÜNCELERİ
Bir antrenör yeni sporcuları çalıştırmaya başladığında en iyi sonuçları alması için yapması gerekli pek çok ödevi vardır.İyi bir teknik eğitim,uygun bir beslenme düzeni ve iyi bir düzeyde genel kondisyenel düzey gelişimi.Bütün bunlar yeterli midir?
Geçmişteki deneyimler fizyolog, biyomekanikçi, beslenme uzmanlarının ortak çalışmaları sonucunda antrenman ve yarış verimlerini arttırdıkları gözlenmiştir.Son yıllarda da psikologlarında verime katkı sağladığı gözlenmiştir.Psikolojik etkinliklere katılmayan atletlerin daha başarısız oldukları görülmüştür.
Yarış sonrası yapılan konuşmalarda atletlerin rakipleri üzerine yoğunlaştıkları gözlenmiştir.Bu durum daha fazla kendine güven ve sinirlerin daha iyi denetimini gerektirmektedir.
Günümüzde ise üst düzeydeki atletler antrenörler biyolojik sınırları genişletmek ve ruhsal becerilerinin verim gelişiminde kullanmak amacıyla araştırmalar yapmaktadırlar.Yazının diğer bölümlerinde psikolojik etmenlerin verime etkisi üzerine örnekler görülecektir.
Üst düzeyde bir verim gelişimi için antrenör ve sporcuların öğrenme ve öğretme tekniklerini bilmesi gerekmektedir.Bu konuda viot düzeyde sporcuların düşünceleri aşağıda belirtilmiştir.
EDWIN MOSES(Engelli koşu)
Sinirlerimi kontrol etmekte zorluk çektim.
STEEVE SCOTT(Orta mesafe)
LA Olimpiyatları Stresi’nden söz ederken :”Görüyorsunuz,hani tek başına yapılan işlerde pek başarılı değildim.Kendi kendimi baskı altına aldım.Oysa Carl Lewis ve Edwın Moses gibi stresi başarıyla idare edebilenler vardı. Her gün aynı baskı vardı.Yaklaştıkça rahatlamak zorlaştı.Normalde,bir yarıştan önce sakinimdir.”
STEVEN FURY(Orta mesafe)
Her şeyden önce kendimi psikolojik olarak hazırlarım.Eskiden yarışlardan önce kendimi hasta hissederdim ve çok kötü koşardım,öyle görünüyor ki küçük yarışlarda büyük yarışlarda olduğumdan daha sinirli oluyorum.O kadar sinirli oluyorum ki,kendi ve diğer insanların beklentilerini gerçekleştiremiyordum.Ama birini yarışı kazanması gereklidir,ve bu kişi sen olsan iyi edersin,ama eğer koşarsan,elinden gelenin en iyisini yaparsan ve bundan hoşlanırsan hepsi o kadardır.Bu yarışa iyi hazırlanmak,doğru beslenmek,düzenli uyumak,ulaşmak için bir sürü para harcamak ve tüm bu çabaların sadece sinirli olduğunuz için boşa gitmesi üzüntü verici bir olaydır.
DOLEY THOMPSON
Nasıl olduğunu bilirsiniz;hepinizin küçük amaçları vardır,kısa ve uzun atlama ısınma hareketlerinde bile.Yani ısınırken bile bu böyledir.
Hala ispatlamam gereken şeyler var, ama daha çok kendime.Kendimden büyük beklentilerim var.
Aslında beklentilerim asla ulaşamayacağım şeyleri kapsar.Ama gerçekleşebilirde ve her zaman biraz daha çaba sarf etmemi sağlar.
Beni de bir insan ya da milyonlar kişi de izleyebilir.
SHIRLEY STRONG (Engelli Koşu Yarışı)
100 m. düz mesafe koşularına girdiğim zaman, omuzlarım dikleşir ve tümüyle gerginleşirim.Engelli koşu yarışları için zor olan kısa adımlara sahibim ama düz yarışlar söz konusu olunca –eğer ayaklarımı iyi kullanamazsam- hız hiçbir yere varamıyorum.Bu sadece psikolojik bir durum,sanırım,bu uzun zamandan beri böyle,belki yüz kere denedim.”Oh hayır kısa mesafe yarışı denilince, omuzlarım dikleşir” ve böyle de oldu.
CARL LEWIS
Rekabet benim için en önde gelen şeydir,rekabet ve onun verdiği zevk.Her şey bundan sonra gelir.
TAMARA BYKOVA (Yüksek Atlama)
Birçok şey için kasıtlı olarak kendime limit koyarım,çünkü sporu seviyorum,bazı hedefler belirledim ve bunlara ulaşmak için elimden gelenin en iyisini yaparım.Örneğin Olimpiyat Oyunlarına hayli zaman var fakat ben her gün o oyunları düşünüyorum.Bu belki bana bir sonuç getirebilir.
ALBERTO SALAZAR (Mesafe Koşucusu)
Kazanmak isterim şöyle ki benden sonra gelen adamın acısını ben alamam.Bu,iki kişinin ellerinin bir ateşin üstünde tutarak “Kim önce çekecek?” demesine benziyor.
GEOFF CAPES (Kısa Mesafe)
İki olimpiyat tecrübesi gösteriyor ki,o gün huzurlaşıyorum.Her şeyden önce kafa meselesi.
LYNN DAVIES (Uzun Atlama)
En önemli yarışlarım sırasında,psikolojik faktörler her zaman belirleyici olmuştur.İnanıyorum ki psikoloji bilgisinin fazlalığı atletik performansın ilerlemesinde temel teşkil edecektir.
STEEVE OVETT
Bence,olimpiyat finallerinde yarışa giren 8,10 kişinin fiziksel değil zihinsel yakınlığı kimin kazandığını ve kimin kaybettiğini belirliyor.İşi kim sıkı tutar ve oraya ulaşmak isterse,o çok çalışıp kazanıyor.Zihinsel olarak yaptığını yarış provalarıyla zihinsel baskılarımla baş edebiliyorum.Her zaman pozitif şeyleri stres yapıyorum.
MASSIMO MAGNANI(Mesafe)
Çoğu koşucu, gerginliğin performans üzerindeki etkisini anlamaz.En iyi koşucular şüphe ve korkularını zaptedebilen ve amaçlarına ulaşmak için istekli olanlardır.
FRANK SHORTER(Mesafe)
Zorlu bir celsenin sonuna doğru,kendimi gerçek bir yarışta koşuyormuş gibi hissetmeye çalışırım.Yarışta gibi konsantre olmaya çalışırım.
TOM PETRANOFF(Cirit Atma)
Her şey zihinsel-kafanın içinde.Rekabet esnasında gerilimi atmak için nefes alma taktikleri yapıyorum.
BRAIN OLDFIELD(Gülle Atma)
Allah,insanı yarattığı zaman bana benzemesini istemiş.
RANALDO NEHEMIAH(Engelli Koşu Yarışı)
Beni en iyi engelli koşucu yapan nedir?İçimdeki güven kendimi yarışa hazırlayarak profesyonelce bir iş yapıyorum.
TAMARA BYKOVA
Yüksek atlama psikolojik bir olaydır.Bir çok atlayıcı,yarışı fiziksel ve teknik yetersizliklerden dolayı kaybeder.Halbuki psikolojik ve aşırı sinirliliktir yarışı kaybettiren.
LOUSIE RITTER(Yüksek Atlama)
Daha iyi yapabilirim yarışı ama çok gergindim ve konsantre olamadım.
DALEY THOMPSON(Dekatlon Yarışmacısı)
Bu bir satranç oyunu gibi bir şey.Evet,bu işte 10 kez hız değiştirmek zorundasınız;işte bu zor bir iş.Gerçek yarışma pek fazla fiziksel gereksinim istemiyor.Söz konusu olan şey,en iyi 10 etabı elde etmek için düşüncelerini bu amaçla yoğunlaştırmaya çalışmaktır;belki de başaramayacaksın-ama bunu kendine söyleme-sadece devam et ve ne olursa olsun elinden geleni yapmaya çalış.
JOAQUIM CRUZ(Orta Mesafe Koşucusu)
Yarışmadan bir gün önce kendimi 100 defa kazanıyor gibi tasarladım.Ve kendimi en önde koşarken düşündüm.Kendime hiçbir zaman kaybetme şansı vermedim.
SEB COE (Orta Mesafe Koşucusu)
Son zamanlarda kendimde hissettiğim belki de en güzel şey,şampiyonalarda olmaya ve fazlaca aklıma takmamayı öğrenmiş olmamdır.
Yol boyunca karşılaştığın tüm sorularla birlikte Los Angeles’e (LA) vardığım zaman,kendimi hemen hemen yanmış gibi hissettim.
GRETE WAITZ(Uzun Mesafe)
Her zaman sinirliyimdir.Spora hazırlanmayı severim ama müsabakayı sevmem.Önceleri koşu çok daha eğlenceliydi.Şimdi en üst düzeyde bir atlet olarak,bunu çok daha ciddi bir iş olarak düşünüyorum.Her zaman çok iyi koşmam gerektiği beklentisi ki hissediyorum.Seyircileri düş kırıklığına uğratmaktan korkuyorum.
Sanıyorum ki,benim en büyük düş kırıklığım,kazanamadığım zaman seyircilerin uğradıkları büyük düş kırıklığında ortaya çıkıyor.Bu onlara karşı çok kötü davranmış olma gibi bir duygu.Bu durumda,kendimi son derece korkunç davranışta bulunmuş duygusuna kaptırıyorum.Ama kendim çalışan ve koşan birisiyim.
DALEY THOMPSON
Karşı koymanın ne olduğuna ilişkin devirleri atlattım.Kendimi her türlü olaylara hazır ve müsabakalarda kendimi olası en iyi formda tutmak için ugraşıyorum.
BEN JOHNSON(Sprint)
Başlama yerlerine giderken, Kirk’e (Bautiste) baktım ve bakışlarımız karşılaştığında tüm yüzümde korkulu-heyecanlı bir görünüm vardı.Hatalı başlangıç yaptığımda,onun için her şeyin bittiğini anladım.Ben ise,soğukkanlı,rahat ve yarışma isteği ile doluydum.
YURI SEDYKH(Çekiş Atma)
İlk denemede yapabileceğimiz en iyi atışı yapmak iyi bir şeydir.Bunun ilk nedeni,bu aşamada en güçlü durumdasınız,ikincisi bu aşamada en üstün fizyolojik gösterinizi ortaya koymuş olursunuz.Yarışmanın bana sinirli itme hissi verdiğini düşünüyorum ve bu iyi bir şeydir.Bu olmadığı zaman,işim bitmiş olacak.Bazıları yarışmadan önce soğukkanlı görünürler fakat bu yalnızca bir maskedir.Hepimiz heyecanlanırız.
CARL LEWIS(Sprint ve Uzun Atlama)
Yarış pistinin sonunda ayakta dururken kendi kendime dedim ki ‘fikren katı olmalıyım çünkü bu durumda olimpiyat oyunlarında karşılaşabilirim.Koşuda arka saçlardan kopup anlara gelebilmek yarışmayı kazanmak kadar önemlidir.Başarılı bir atlama yapmalıydım.Ve bunun için bir atlama kalmıştı.
STEVE JONES(Uzun Mesafe Koşucusu)
Ben kuvvetli ve sert bir kişi değilim,fakat düşünce olarak bir çok şeyi başaracağımı hissediyorum ve çalışmalarımda gurur duyarım.Bir pistte koşu sırasında arkadan gelen koşucunun varlığını endişeyle hissederim.Fakat her şey bacaklarda bitmiyor, değil mi?
Ben,kafamla,kalbimle ve cesaretimle koşarım,çünkü fiziksel olarak çok fazla bir yeteneğe sahip olduğumu sanmıyorum.
DALEY THOMPSON
Yapabileceğim en iyi şeyi yaparsam,kazanacağımı biliyorum.Eğer yapmazsam,rekor kitaplarında ne yazılırsa yazılsın,başarısızlığa uğramış olurum.Bunların tümü kişisel şeylerdir. İstediğim şey,başkalarının bunu anlamasıdır.Müsabaka benim hayatımdır-kazanma benim tek hedefimdir-.Yaptığım her şey bir sonuca yönelmiştir.
VALERY BRISCOW-HOOKS (Sprinter)
200 metre yarışında Koch’u geçebilirsem bunun benim için pasta üzerindeki şeker tabakası gibi bir şey olacağını anladım ve iyi bir sonuç almak için hırslıyım.Ama isteğime ulaşamadım,çünkü sinirli olduğum zaman,aklım yapılması gereken işten sıyrılıp ayrılıyor bu nedenle kendimi çok sıktım ve çok kötü koştum.Sakin olduğum zaman herkesi yeneceğime inanıyorum.Formumda olduğum zaman herkesi bir yana bırakırım.
ROB DE CASTELLA(Uzun Mesafe)
Denemeli ve kendine fazla güvenmemek gerekir.Kendime devamlı söylediğim şey şudur ‘Bitme çizgisini geçmeye kadar yarış bitmiş sayılmaz’.Yarışın bitmesine 5 metre kala yarışı önde götürdüğünüz için,yarış sona ermiş sayılmaz.Tüm yarış boyunca,sanki birisi omzunuza dokunacakmış gibi,koşuyu devam ettirmek zorundasınız.
STEEVE OVETT(Orta Mesafe Koşucusu)
Son turu koşarken dikkatimi kaybettim,bacağım ağrımaya başlamıştı,bu nedenle yavaşladım…Bu koşu, gerçekten bu yılın en hızlısı mıydı?
VALERY BOVZOV(SPRINTER)
1976 Montreal Olimpiyatlarında 100 metre madalyası ile yarışma kürsüsüne çıktığında,kazanamadığım için kendimi lanetlerken kendimi düşünüyorum,bu düşünceler o zamandan beri beynimde, sürekli çalışan bir sinema şeridi gibi sürüp gidiyor.
SONUÇ
Genç atletlere psikoloji öğretilerek,uygun olan profesyonel davranışların,kazandırılması,elit atletlerin yetişmesi için baz olarak alınmalıdır.Bir yerden başlamamız gerekmektedir ve atletlerin zihinsel-eğitim teknikleri ki bunlar zihinsel prova,kontrol ve kendi kendine konuşma tekniklerini kapsar,sonuç olarak bu becerilerin kazanılması eski eğitim programları uygulanan atletler tarafından benimsenmesi daha zorlaşmaktadır.Öyle ise erken uygulamalar her zaman örnek alınmalıdır.
Bazı elit atletler beklentilerinden farklı sonuç alırlar ve bu da zihinsel hazırlık sırasında olan basit farklılıklardan doğar.Neden başaramama şansı vardır?Önlemek,iyileştirmekten daha iyidir.Uygun akıl eğitici teknikler,düşük performansı önlemede en doğru yoldur.
AAV’nun yeni kitapçığı ‘HAZIR OL,TAMAMLAN,BAŞAR!’ Bu konuda başlangıç için yararlı bilgiler veriyor.Kitapçık Avustrulya Şeker Endüstrisi tarafından sponsor ediliyor ve 2000’lere doğru Atletik programının bir kısmını oluşturmaktadır.